Taraftarın Sevgilisi Olmak Yada Olmamak

Dün Fenerbahçe Manisaspor'u 3-1 yendi. Trabzon maçındaki kadar iyi oynamadık. Oyuncular ruhsuzdu. Bu takım yeterince iyi değil benim genel görüşüme göre. Mücadele etmiyorlar. Hırs yok.
Gelgelelim maça; başta 1-0 geriye düştük. Kahe yıktı bizi. Hemen ardından Alex penaltıdan dengeyi sağladı. Sonrasında Niang boş kaleye bir gol attı. Ve Dia, oyunun son dakikalarında bir gol attı.
Biraz detaya inelim.
Maçı izlediğim yer, topluca izlenilebilen bir mekan. Maçı izlemek normal maçlar için 3Tl derbiler için 5Tl falan. Maçı izlemek isteyen herkes girebilir. Hem ucuzda..
Dünkü maçı izleyemeye gelen yaklaşık 30 kişi vardı.
Biraz daha detaya inelim. Maçın içine, sahaya girelim biraz.
Forvette Semih var. Hani o nöbetçi golcümüz. taraftarın sevgilisi. Hani her maçta gol atan, ama değeri bilinmeyen golcümüz. Daum'un, Zico'nun, Aragones'in bir türlü fırsat vermediği golcümüz. Euro2008'de şov yapan, takımı yarı finale taşıyan golcümüz...
Forvette Semih'in olması beni memnun etti. Daha çok şans tanınması taraftarıyım. Ancak taraftarın sevgilisi, artık Semih değil...
Top Semih'e geldiği anda homurdanmalar başlıyor. Hele Semih öyle bir pozisyon kaçırdı ki, küfür kıyamet salonda.. Semih koşmuyor, semih oynamıyor, semih ruhsuz... Bunlar en kibar eleştiriler. Top Alex'e geldiğinde ise işler tam tersine dönüyor. Taraftar heyecanlanıyor. Alex saçmalasa bile kimsenin umrunda değil. Alex o çünkü. Kral! :)
Bir zamanlar taraftarın umuduydu Semih, göz bebeğiydi. Sanırım artık gözden düştü. Taraftar forvette daha etkin, takımı ateşleyecek birini istiyor. Sadece fırsatçılıkla gol atan birini değil.
Dedim ya, Taraftarın sevgilisi olmak yada olmamak!