
Eskişehir'in en güzide yerlerinden barlar sokağında biraz dolaştıysanız, her türden insan görmüşsünüzdür. Genci, yaşlısı, ayyaşı, iyisi, kötüsü hepsi... Kimileri çok belirgin özellikler taşır. İlk görüşte yaftalamak kolaydır. Kimileri sıradan insanlardır. Kimileriyse hayalet gibidir farkedilmez bile...
Ben, aslında bir çok kişinin de yaptığı gibi yanlış insanlara yanlış yaftalamalarda bulundum. Aslında, şarapçı yada deli diyeceğiniz bir insanın, herkesten daha ayık ve daha akıllı olduğunu farkettim. Bu yazımda sizlere barlar sokağının "Recep Abi"sinden bahsedeceğim.
Aslında onun seslerini hep duyardım barlar sokağında. Klasiktir cümleleri;
"Seviyorum ulan!" ile başlar. Sonrasında devam eder. Genelde dinleme zahmetine bile girişmezdim. Şarapçı olarak gördüğüm için onu, söylediklerinin mantıklı cümleler olmayacağını düşünüyordum.
Gel zaman git zaman, ilk defa konuşmasını dinledim. O da şans eseri esasında. Bir arkadaşım dinlemiş. Beğenmiş. Söylediklerini bana iletti. Hoşuma gitti. Ve Recep Abi'ye gidip (O esnada bende biraz fazla alkol almış bir haldeyim) "Benim için bi 'seviyorum' der misin?" dedim. Ve ağzından o inciler döküldü:
"Seviyorum ulan! Yalan gibi değil, yanlış gibi değil, çakal gibi değil, kurnaz gibi değil.. Güneş gibi seviyorum. SE-Vİ-YO-RUM! Yalandan korktuğum kadar, yılandan korkmam. Yalan varsa, ölümde vardır..."
Bir şarapçının ağzından böylesine inciler dökülünce haliyle şaşırdım. Bir yerlerden ezberlemiştir diye düşündüm. Eve gelir gelmez google'a bu sözleri yazdım. Karşıma çıkan tek alakalı sonuç, yine Recep Abi ile alakalı bir sayfaydı. Facebook'ta onun adına kurulmuş bir grup: "doktorlardaki 'yalan gibi değil güneş gibi seven' amca"
(Doktorlar caddesinin hemen yan sokağıdır barlar sokağı)
Sözlerin ona ait olduğunu anladım. Ve bu facebook grubunu biraz kurcaladım. Hakkında biraz daha bilgi edinmeye çalıştım. Hakkında türlü rivayetler var. Zamanında zengin olduğu, mal varlığını kaybettiği ve karısının onu terk ettiği yazılı. O da şehir şehir karısını aramış ancak bulamamış.
Her sözü buram buram zeka kokuyor Recep Abimizin.
Facebook grubundan derlediğim bir kaç yazıyı buraya yazayım...
- dün onunla muhabbet ettik gece 3 gibi..belli çok şey yaşamış yüzünden okunuyor merak da ediyorum..masamıza davet etmiştik pilavcıda :) yemek yesin diye..giderken arkadaşa 'beni çagırdın,yanlış yapıyorsun 'beni bana kazandırıyorsun' ' dedi..çok güzel laftı be recep abi!..seviyoruz seni çakal gibi değil se vi yo ruz!
- geçen gün malum şiiri okuyup porsuğa düştü gözümüzün önünde sonra polisi çağırıp kurtardık
- çok fazla aşk hikayesi yazılmış ama zannetmiyorum. yalan gibi değil, yanlış gibi değil,çakal gibi değil, kurnaz gibi değil! güneş gibi seviyorum. mahir çayan, deniz gezmiş, hüseyin inan! seviyorum! diye bağırdığını biliyorum. dahasında da bu şekilde devam ede ede gitmişti faşiste söverek. saygıyla eğiliyorum karşısında
- benim babamın meslektaşı aynı zamanda müşterisiymiş...zamanında gerçekten bir çok olaylar yaşamış..kolay değil yaşadıkları gerçkten..
Sonuç olarak yaftalama konusunda biraz daha dikkati olmalıyım sanırım. Recep Abi'ye saygılar :)
Yorumlar
Yorum Gönder