Ah Şu Sınavlar

Bugün yorucu bir gündü benim için. Geceler boyu süren uykusuzluğumun suçlusu olan an gelip çatmıştı. Gece defalarca uyanmamdan ve kötü kabuslar görmemden, kötü bir günün geçeceği belliydi. Öyle de oldu.
Sabah kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Stresli bir gündü. Ve böyle günlerde daima midem alt üst olur. Kahvaltı yapamadım. Ve üniversiteye doğru yola çıktım.
Sınav için yerime vardığımda yine en arka sırada sınava gireceğimi gördüm. Kader miydi bu? Hep bi en arkada girecektim ben?
Ama en azından arkam sağlamda olduğu için güven içinde yerime oturdum. Sınav kitapçıkları dağıtıldı. Sayfaları kontrol etme bahanesiyle sorulara göz attım. Bu iş çantada keklikti. Kolay bir iş olacaktı.
Ve sınav başladı...
İlk soruyu yapamadım. İkiyide... Ve üçüncü soruyuda... Turlama tekniğine alışmış biri olarak önemsemedim. Ancak ilk 10 soruda 6-7 tane boş olması beni biraz panikletmişti. Ve boş bırakırken bile çok vakit kaybettiğimi farkettim.
İlk 20 soruda çok zorlandım. Türev integral sorularına geldiğimde hiç takılmadım. Ancak ilk 20 sorudaki boşladım kafamı yoruyordu. Karnımın yarıldığını ve açlık duyduğumu hissettim.
İlk turu bitirdiğimde sadece bir kaç dakikam ve geride bıraktığım toplam 20 boşum kalmıştı. Panik halindeydim. Son dakikalarda can havliyle 3-4 soru indirdiysemde yetmedi işte. 16 boşum vardı. Tam bir fiyaskoydu. 45+ net bekleyen biri için inanılmazdı. Ama oldu işte. "Sınav süresi sona erdi. Lütfen kalemleri bırakın."
Hayal kırıklığı ve panik bir aradaydı. Ya geometride kötü giderse?
Geometri kitapçığı dağıtıldığında geometrisi zaten vasat olan ben, sevinmiştim. En az 20 net çıkarırım diyordum. Öyle de oldu. Sonradan kontrol ettiğimde matematikten yanlışlarım olduğunu ve netimin 30'a kadar düştüğünü gördüm. Üzücüydü ama bitti işte. Hayal kırıklıklarıyla beraber...
Millet kötü geçti diyordu sınav çıkışında. Ama hiç biri benim kadar hayal kırıklığında değildi. Beklenilenin en altında yapan bendim. Gerçi benim o saatte uyanıp sınava gitmem bile beklenenin üstünde bir şey ama öyle olmuyor işte.
YGS'de okul birincisi olmanın verdiği gazla ve beklentinin üst seviyeye çıkmasıyla beraber oluşan yoğun duygular, hırsla çalışılan 8 ay, verilen emekler... Hepsi ama hepsi 2 saatte çöpe gitti. Kimseyi de suçlayamam. Çöpe atan bendim. Vaktimi verimli kullanamayacak kadar şapşal davrandım. Ve olayın kaderini fen sınavına bıraktım... Bakalım haftaya pazar ne olacak...

Yorumlar