Sabah uyandım. Her zamanki gibi erken saatte kalktım. Derse gitmem gerekiyordu. Hızlıca kahvaltımı yapıp çıkmayı düşündüm. Kahvaltımı hep aceleye getiririm. Uykuya daha çok vakit ayırmak daha tatlı geliyor insana..
Kahvaltımı yaparken bir yandan da televizyonu açtım. Ne var ne yok diye. Ve ŞOK!
İsrail, Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmıştı. Onlarca ölü söz konusuydu. Tam anlamıyla kendi içimde bir deprem yaşadım. Bir de o anda İskenderun'da saldırı olduğunu öğrendim. Herşey o kadar açık ve aynı zamanda o kadar gizemliydi ki...
Bunun koordineli bir saldırı olduğunu görmemek elde değil. Ancak niye? İsrail'in amacı sadece yardımı engellemekse İskenderun saldırısının sebebi neydi?
Evden çıktım. Bulduğum her fırsatta haberleri takip ettim. Ve dersten çıktığımda, olası bir savaşta bulunduğum şehrin nasıl olacağını hayal ettim: "Binalar yıkık, insanlar endişeli.. Çarşıda sokakta herkes bir an önce evlerine gidip ailelerinin yanında olmak isterlerdi.. Herkes hızlı ve soğukkanlı olurdu. Sirenler çalardı belki.. Belki de üstümüzden İsrail uçakları bomba yağdırırdı. Gözümün önüne ağlayan küçük çocuklar geldi... Her şey o kadar inanılmaz ki.. Daha bir kaç saat önce herşey mükemmel değil miydi? En azından yaşıyordu binlerce insan..." Sonra birden tekrar günlük hayatıma döndüm. Hayalim beni derinden etkilemişti. Zaten bu yüzden bunu yazıyorum.
Eve geldiğimde yazmadan önce olaylarla ilgili son duruma baktım. Halkın düşüncesini öğrenmek içinde facebook'da ve twitter'da gezdim. Yahudi karşıtı ve Hitler yanlısı bir tavır takınmıştı herkes. Birden etrafımdaki herkesin kafatasçı bir zihniyete büründüğünü gördüm. Bir şeyler yanlış gidiyordu... Bu böyle olmamalıydı...
Gerçi benim milletim hep böyle olmadı mı? Ateşi körükleyen bir "basın" olduktan sonra 1 hafta her yerde protesto gösterileri yapar. 15 gün sonra da olayı unutur. Olan, orada ölenlere olur. Bu hep böyle oldu. Hepte böyle olacak...
Ayrıca öğrendiğime göre uluslararası sularda İsrail, bir Türk gemisini işgal edip içindekileri öldürdüğünen dolayı Türkiye savaş açma hakkında sahip. Ve hiç bir BM üyesi Türkiye'ye karşı gelemez. Dahası desteklemek zorundalar. Kaynak: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=19213813
Kahvaltımı yaparken bir yandan da televizyonu açtım. Ne var ne yok diye. Ve ŞOK!
İsrail, Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmıştı. Onlarca ölü söz konusuydu. Tam anlamıyla kendi içimde bir deprem yaşadım. Bir de o anda İskenderun'da saldırı olduğunu öğrendim. Herşey o kadar açık ve aynı zamanda o kadar gizemliydi ki...
Bunun koordineli bir saldırı olduğunu görmemek elde değil. Ancak niye? İsrail'in amacı sadece yardımı engellemekse İskenderun saldırısının sebebi neydi?
Evden çıktım. Bulduğum her fırsatta haberleri takip ettim. Ve dersten çıktığımda, olası bir savaşta bulunduğum şehrin nasıl olacağını hayal ettim: "Binalar yıkık, insanlar endişeli.. Çarşıda sokakta herkes bir an önce evlerine gidip ailelerinin yanında olmak isterlerdi.. Herkes hızlı ve soğukkanlı olurdu. Sirenler çalardı belki.. Belki de üstümüzden İsrail uçakları bomba yağdırırdı. Gözümün önüne ağlayan küçük çocuklar geldi... Her şey o kadar inanılmaz ki.. Daha bir kaç saat önce herşey mükemmel değil miydi? En azından yaşıyordu binlerce insan..." Sonra birden tekrar günlük hayatıma döndüm. Hayalim beni derinden etkilemişti. Zaten bu yüzden bunu yazıyorum.
Eve geldiğimde yazmadan önce olaylarla ilgili son duruma baktım. Halkın düşüncesini öğrenmek içinde facebook'da ve twitter'da gezdim. Yahudi karşıtı ve Hitler yanlısı bir tavır takınmıştı herkes. Birden etrafımdaki herkesin kafatasçı bir zihniyete büründüğünü gördüm. Bir şeyler yanlış gidiyordu... Bu böyle olmamalıydı...
Gerçi benim milletim hep böyle olmadı mı? Ateşi körükleyen bir "basın" olduktan sonra 1 hafta her yerde protesto gösterileri yapar. 15 gün sonra da olayı unutur. Olan, orada ölenlere olur. Bu hep böyle oldu. Hepte böyle olacak...
Ayrıca öğrendiğime göre uluslararası sularda İsrail, bir Türk gemisini işgal edip içindekileri öldürdüğünen dolayı Türkiye savaş açma hakkında sahip. Ve hiç bir BM üyesi Türkiye'ye karşı gelemez. Dahası desteklemek zorundalar. Kaynak: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=19213813
Yorumlar
Yorum Gönder